I. GİRİŞ
Tek bir dünyada yaşıyor olmamız bilincinin uyanması ve yaygınlaşması, daha geniş anlamıyla küreselleşmenin ulaştığı aşama, evrensel bir hukuk oluşturma düşüncesini oldukça hızlandırmıştır. Bu noktada Nürnberg Mahkemesi, bireylerin uluslararası cezai sorumluluğuna gidilmesi yeniliğini getirerek küresel bir hukukun oluşmasında oldukça önemli katkılar sunmuştur.
Nürnberg Mahkemesi kararları, uluslararası ceza hukukunun temellerini atan ve bireylerin uluslararası suçlardan sorumlu tutulabileceğini gösteren ilk örneklerden biridir. Aşağıda yer alan bültenimizde, Nürnberg Mahkemesi'nin tarihsel arka planı, hukuki katkıları ve insanlığa karşı işlenen suçlar bağlamında uluslararası ceza hukukuna getirdiği yenilikler incelenmektedir.
II. NÜRNBERG MAHKEMESİ
- Nürnberg Mahkemesi'nin Tarihsel Arka Planı
Savaşlarda vahşete ve yıkıma sebep olanların cezalandırılmasına yönelik ilk adım Nürnberg yargılamaları olmamakla birlikte buradan çıkan kararlar sonraki süreçteki gelişmelere rehberlik etmiş ve tarihte oldukça önemli bir rol oynamıştır. Nürnberg Mahkemesi yalnızca devletlerin değil bireylerin de uluslararası hukuka uygun davranması gerekliliğini ortaya koymuştur. İnsanlık tarihinin başlangıcından itibaren uluslararası toplumun vicdanını yaralayan pek çok olayda suç failleri hesap vermemiş ve bir nevi sonraki suçlara adeta teşvik sağlanmıştır. Geçmiş yüzyılda görülen geniş çaptaki katliamların yaşanmasının sebebi belki de gerçek kişilerin cezai sorumluluğunu sağlayacak bir yapının öngörülememiş ve uygulanamamış olmasıdır. Günümüz itibariyle gerçek kişilerin cezai sorumluluklarını sağlayacak yapı olmasına karşın birçok ülkede hala ihlaller devam etmektedir.
Tarihte savaş suçu işlediği düşünülen kimselerin düşman devletlerin ulusal mahkemelerinde yargılandığını görmekteyiz. Yapılan insanlık dışı zulümlerin failleri için ilk defa uluslararası bir mahkemenin 1474 yılında Almanya’nın bir şehrinin kuşatılması sırasında Von Hagenbach’ın yargılanması için kurulduğu söylenebilir. Yargılama yapılan mahkeme ad hoc bir mahkeme olup uluslararası bir nitelik taşımaktaydı. Uluslararası yargılama faaliyetlerinde
ikinci adımın ise uluslararası kızıl haç komitelerinin kurucularından olan Moynier’in hazırladığı uluslararası ceza mahkemesi sözleşme tasarısı olduğu kabul edilebilir. Yine uluslararası yargılama faaliyetleri bağlamında en önemli gelişmelerden biri La Haye Barış görüşmeleridir. Bu görüşmeler sonucunda şehirlere saldırmak, düşman şehirleri keyfi olarak yok etmek, savaş esirlerine kötü muameleler yapmak gibi bazı eylemler savaş suçu olarak kabul görmüştür. Fakat bu tanımlamalar karşılığında bu fiillerin ihlali halinde yapılacak yargılamaya veya verlecek cezalara ilişkin işlevli bir mekanizma öngörülememiştir. 1. Dünya Savaşı sonrasında savaş suçlarının belirlenmesi ve verilecek cezaların kararlaştırılması için müttefik devletler tarafından bir komisyon oluşturulmuşsa da etkin bir sistem kurulamamıştır. Tarihsel süreçte 2. Dünya Savaşı ile birlikte uluslararası bir nitelikte ceza mahkemesi kurulması çabaları daha da önem taşımıştır. 2. Dünya Savaşında birçok sivil ve asker hayatını kaybetmiş olup özellikle Nazi Almanyası’nın,Yahudileri katletmesi uluslararası ceza hukukuna ilişkin köklü değişimleri de beraberinde getirmiştir.
- İkinci Dünya Savaşı ve Nürnberg Mahkemesi'nin Kuruluşu
Savaşın sona ermesi ile birlikte yaşanan acı olaylar neticesinde Nazi rejimi altında işlenen suçların nasıl yargılanabileceği tartışılmaya başlanmıştır. Bu tartışmalar sonucunda savaş ve insanlığa karşı suçları belgelemek amacıyla Londra’da savaş suçları komisyonu kurulmuştur. 2. Dünya Savaşının sona ermesinden sonra Birleşik Krallık, Fransa, ABD Londra Konferansı ile Nürnberg kovuşturmaları için zemin hazırlamayı amaçlamışlardır. Ve daha sonra galip devletler tarafından Nazi savaş suçlularını yargılamak için Nürnberg Uluslararası Askeri Ceza Mahkemesi kurulmuştur. Kendi sınırları içerisinde yargı yetkisinin kullanımı devletlerinin egemenliği ilkesinin en temel kavramlarından biri olmakla birlikte ad hoc bir mahkeme olan Nürnberg Mahkemesi ve sonrasında Tokyo Mahkemesi yargılama yetkisinin devletten alınıp uluslararası bir organizasyona verildiği ilk örneklerdir.
- Nürnberg Mahkemesi'nin Yapısı ve İşleyişi
ABD, Sovyetler Birliği, Fransa ve İngiltere tarafından kurulan Nürnberg Mahkemesine bu devletler birer hakim ve temsilci göndermişlerdir. İddia makamı ise yine kurucu devletlerden gelen dört başsavcıdan ve bu devletlerce atanan dört hakimden oluşturulmuştur. Mahkemenin madde itibariyle yetkisi sınırlı olup yargı yetkisine giren suçlar; barışa karşı suçlar, insanlığa karşı suçlar ve savaş suçlarıydı. Bu mahkemelerin kararları kesin olmakla birlikte herhangi bir denetim yoluna da izin verilmemiştir. Burada yargılanacak kişilerin yalnızca itilaf devletleri hizmetindeki önemli savaş suçluları olduğu belirlenmiştir. Devlet başkanı ve diğer hükümet görevlileri de dahil olmak üzere uluslararası insancıl hukuk ihlallerinden sorumlu bireylerin sahip olduğu cezalarda resmi sıfatları nedeniyle ne cezaların hafifletilmesi ne de sorumlulukların azaltılması söz konusu olmayacağı da öngörülmüştür. Yine işlenen suçun
direktif veya üst komutanın emri ile gerçekleştirdiğine ilişkin savunmanın da suçun faillerini sorumluluktan kurtarmamıştır.
- Bireysel Cezai Sorumluluk ve Nürnberg İlkeleri
Nürnberg Mahkemesi ilk defa uluslararası hukuk kapsamında suç teşkil eden eylemlere katılan veya böyle eylemleri gerçekleştiren suç örgütlerine gönüllü olarak katılan bireylerin bireysel cezai sorumlulukları bulunduğunu kabul etmiştir. Söz konusu yargılamalarda 24 Nazi lideri hakkında iddianame hazırlanmış ve yargılama bir sene sürmüştür. Nazi savaş suçluları, savcının soykırım olarak ifade ettiği suç ile yargılanmışlardır. Mahkeme Nazi savaş suçlularını Yahudi halka karşı fiillerinden dolayı insanlığa karşı suçlardan mahkum etmiştir.
Nürnberg Mahkemesi Birleşmiş Milletler tarafından hukuki anlamda uluslararası niteliği onaylanmış bir mahkemedir. Nürnberg Mahkemeleri’nin hukuki dayanağı bir antlaşma olduğundan uygulanan hukuk kuralları da bu antlaşmadaki hükümlerden oluşmaktaydı. Nürnberg Mahkemesi tarafından yapılan yargılamalar, daha sonrasında kodifiye edilerek pozitif uluslararası hukukun bir parçası haline gelmiştir.
Birleşmiş Milletler Hukuk Komisyonu hazırladığı raporda ilkeleri somutlaştırarak Nürnberg İlkeleri adını verdiği tarihe geçen bir çalışma yapmıştır;
/ Yasal Uyarı
Sayın Ziyaretçimiz;
Internet sitemizde bulunan bilgiler VERDA tarafından, Türkiye Barolar Birliği'nin meslek kuralları ve yürürlükteki Avukatlık Kanunu uyarınca sadece bilgi amaçlı olarak sunulmaktadır.
Bu Internet sitesinde yer alan bilgiler, reklam veya diğer bir ticari amaca hizmet etmemektedir ve bu amaçlarla veya Türkiye Barolar Birliği'nin meslek kurallarına aykırı herhangi diğer bir amaçla kullanılamaz. Ayrıca hiçbir şekilde hukuki tavsiye veya görüş teşkil etmez veya bunların yerine geçmemektedir. Burada yer alan bilgilerden hareketle VERDA ve ziyaretçi arasında avukat-müvekkil ilişkisi doğmaz. Son olarak, burada yer alan bilgiler zaman zaman güncel olmayabilir. Hukuki bir konuda sormak istedikleriniz için irtibat bilgilerimizden bize ulaşabilirsiniz.
VERDA’nın bilgisi ve önceden yazılı onayı olmaksızın, bu siteye atıf yapılamaz veya link verilemez.
Sitemizde yer alan tüm bilgiler, bültenler, marka ve logoya ilişkin tüm fikri mülkiyet hakları VERDA’ya aittir ve VERDA’nın önceden yazılı muvafakati olmadan kopyalanamaz, çoğaltılamaz veya kullanılamaz.
Aşağıda detaylarını okuyabileceğiniz Gizlilik Politikamız kapsamında, sitemizi ziyaretiniz esnasında paylaşmış olduğunuz bilgilerin olması durumunda, söz konusu bilgiler sadece sizlerle irtibata geçmemizin gerekmesi halinde kullanılabilecektir. Bunun haricinde üçüncü kişilerle paylaşılmayacaktır.
Bu Yasal Uyarı ve Gizlilik Politikası’nda değişiklik yapma hakkımız olduğunu belirtir, olası değişikliklerin yine burada yayımlanacağının da altını çizmek isteriz.
/ Gizlilik Politikası
Sitemizi ziyaret etmeniz halinde bizimle her hangi bir kişisel veri paylaşmış olmuyorsunuz.
“İletişim” alanımızdan veya info@verdahukuk.com’a mail atılarak yapılan iş başvuruları kapsamında başvurucunun özgeçmişinde paylaşmış olduğu kişisel veriler (kimlik bilgileri, iletişim bilgileri, eğitim bilgileri gibi özgeçmişte bulunan tüm bilgiler) yalnızca iş başvurusu değerlendirmesinde işlenmektedir.
“Online Borç Ödeme” alanımızdaki uygulama üzerinden yapılan yönlendirmeyle yapılan ödemelerde, sisteme girilen kredi kartı bilgileri VERDA tarafından kaydedilmemektedir. Söz konusu alana yazılan ad, soyad ve irtibat bilgileri ise yalnızca, ödeme yapılan dosya kapsamında bilgi verilmesini gerektiren bir durum halinde, size ulaşabilmek amacıyla kaydedilmektedir.
Kişisel verileriniz, ilgili mevzuatın öngördüğü durumlarda düzenleyici denetleyici kurumlara ve resmi mercilere aktarılabilecektir.
İşlenen veriler ve bilgiler, yasal veya sözleşmesel dosyalama süresi sona erdiğinde tarafımızca uygun görülecek yöntemlerden biri ile silinecek, yok edilecek veya imha edilecektir.
Sitemizdeki çerezleri silebilir, devre dışı bırakabilir ya da engelleyebilirsiniz. Bilgisayarlarında çerez kullanımını devre dışı bırakmış ziyaretçilerimiz de internet sitesini kullanmaya devam edebilir. Ayrıca tüm ziyaretçilerimiz VERDA tarafından kendileri hakkında tutulan bilgileri görmek, değiştirmek ya da silmek için info@verdahukuk.com adresine e-posta göndererek talepte bulunabilirler. Talebin kimlik ve adres bilgilerinizi içermesi ve başvuruya kimliğinizi tevsik edici belgelerin de eklenmesi gerekmektedir.
/ COVID - 19
VERDA
COVID – 19 salgınından kaynaklanan risklere karşı aldığımız tedbirler kapsamında, ekibimizin ofiste bulunmaları gerekmedikçe çalışmalarına uzaktan devam edebilmeleri için gerekli tüm teknolojik ve lojistik altyapı devrededir ve müvekkillerimize verilen hizmetlerin herhangi bir gecikme yaşanmaksızın devam etmesi için her türlü önlem alınmıştır. Hali hazırda ofisimizde fiziksel katılımla çalışma yapılmakta olup, binamızda ve çalışma ofislerimizde detaylı dezenfeksiyon işlemi yapılmıştır. Ayrıca ortak kullanım alanları günlük olarak dezenfekte edilmekte ve ozonlama işlemi yapılmaktadır.