Değerli BEYSAD Okur ve Üyeleri,
İnsan ve toplum her daim değişen birer varlıktır. Bu değişime bağlı olarak hukuk da sürekli bir yenilenme ve dönüşüm içerisindedir. Dinamik faktörlere ve ihtiyaçlara göre hukuk kuralları, kanunlar ,yönetmelikler ve hatta içtihatlar değişmektedir. İçtihatların istikrarlı olmaları hukuk güvenliği ,hukuki belirlilik ilkeleri ve adil yargılanma hakkı yönünden büyük bir öneme sahip olmakla birlikte değişen koşullarla birlikte içtihat değişikliğine gidilmesi kaçınılmazdır.Bu yazıda işçi ve işverenleri yakından ilgilendirmesi sebebiyle, hizmet ilişkisinden kaynaklanan bir arabuluculuk anlaşma belgesinde ibra şartlarının aranıp aranmayacağı hakkındaki içtihat değişikliğinden bahsedilecektir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 07.02.2022 tarihli ve E.2022/436 K.2022/1380 sayılı kararıyla önceki görüş ve kararlarından (Yargıtay 9. HD., E. 2016/25300 K. 2016/21744 T. 8.12.2016) farklı bir karar vererek içtihat değişikliğine gitmiştir. Söz konusu içtihat değişikliğinin ne anlama geldiğini arabuluculuk ve ibra hakkında kısa bir bilgi vererek anlatmak yerinde olacaktır.
Arabuluculuk, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 2012 yılında kabulü ve yürürlüğe girmesi ile Türk Hukukunda uygulanmaya başlanan özel hukuk uyuşmazlığının tarafı olan kişilerin özgür iradeleriyle seçtikleri bağımsız ve tarafsız üçüncü bir kişinin hakemliğinde dava açılmadan önce veya dava açıldıktan sonra başvurdukları bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Bu yöntemle hedeflenen uyuşmazlıkların mahkeme dışında hızlı ve kesin şekilde çözümlenmesidir.
Arabuluculuk, zorunlu arabuluculuk ve ihtiyari arabuluculuk olmak üzere ikiye ayrılır. Bazı uyuşmazlıklar bakımından dava açmadan önce arabulucuya gitme zorunluluğu olup dava şartı sayılan bu arabuluculuk ,”zorunlu arabulucuk” olarak adlandırılır.Türk Hukuku’nda 3 ayrı zorunlu arabuluculuk vardır. Birincisi iş hukuku uyuşmazlıklarına ilişkin dava şartıdır. İkincisi ticaret hukuku uyuşmazlıklarında konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkındaki dava şartıdır. Üçüncüsü ise tüketici hukuku kapsamında yer alan uyuşmazlıklara ilişkin dava şartıdır.
İhtiyari arabuluculuk ise , tarafların bir arabulucuya gitme zorunluluğu olmadığı halde uyuşmazlığın çözümü için dava açmadan önce arabulucuya başvurmayı tercih etmesidir. Taraflar üzerinde tasarruf edebilecekleri her türlü özel hukuk uyuşmazlığıyla ilgili ihtiyari arabuluculuk yoluna başvurabilir. Arabulucuya birlikte başvurma iradesi göstermeleri tarafların anlaşmaları gerektiği anlamına gelmemektedir, görüşmeler neticesinde taraflar arasında anlaşma olmayabilir. Eğer taraflar anlaşamazsa, toplantı anlaşamama tutanağı ile sonlandırılır isteyen taraf dava yoluna başvurmakta serbesttir.
Arabuluculuk faaliyeti tarafların, uyuşmazlık konularının nasıl çözüleceğine ilişkin anlaşmaya varması hâlinde düzenlenen anlaşma belgesi , farklı hukuki niteliklere sahiptir. Anlaşmaya ilişkin belge, alacağın temliki, alacağı talep etmeme taahhüdü, menfi borç ikrarı, ikale ve ibra sözleşmesi niteliğinde olabilir.
İbra ,alacaklı ile borçlu arasında yapılan ve alacaklının alacak hakkından kısmen veya tamamen vazgeçmesi sonucu, borçluyu söz konusu edimi yerine getirme borcundan kurtaran ,borcu sona erdiren bir tasarruf işlemidir. Türk Hukukunda ibra sözleşmesi belli bir şekle tabi tutulmamıştır.
Nitekim 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 132. Maddesinde , borcu doğuran işlem kanunen veya taraflarca belli bir şekle bağlı tutulmuş olsa bile tarafların şekle bağlı olmaksızın yapacakları ibra sözleşmesiyle tamamen veya kısmen borcu ortadan kaldırılabiliceği düzelenmesi yer almaktadır.Ancak kanun koyucu hizmet sözleşmelerindeki ibra uygulamalarının önemine binaen , hizmet ilişkisinden kaynaklanan ibra düzenlenmesini 420. Maddede belirli şartlara tabi tutmuştur. İlgili maddeye göre, “İşçinin işverenden alacağına ilişkin ibra sözleşmesinin yazılı olması, ibra tarihi itibarıyla sözleşmenin sona ermesinden başlayarak en az bir aylık sürenin geçmiş bulunması, ibra konusu alacağın türünün ve miktarının açıkça belirtilmesi, ödemenin hak tutarına nazaran noksansız ve banka aracılığıyla yapılması şart olup bu unsurları taşımayan ibra sözleşmeleri veya ibranameler hükümsüz sayılacaktır. Peki arabuluculuk görüşmeleri sonrasında hazırlanan anlaşma belgesinde de Türk Boçlar Kanunun 420. Maddesindeki ibra şartları aranacak mıdır?
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, içtihat değişikliği öncesindeki 2016 tarihli kararında '”6098 sayılı TBK'nın bu düzenlemesi emredici niteliktedir. Bu düzenleme nedeni ile işveren ve işçi arasında işçilik alacakları konusundaki uyuşmazlığa ilişkin arabuluculuk tutanağının düzenlendiği tarih ve ibra beyanının içeriği dikkate alındığında, taraflar üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri bir zamanda uyuşmazlık konusu olmadan ve işçinin başvurusu bulunmadan ibra niteliğinde arabuluculuk tutanağı düzenlemişlerdir. Alınan bu ibra niteliğindeki tutanak, tarih ve içeriği itibari ile arabuluculuğa ve niteliği itibari ile de cebri icraya elverişli olmadığı yönünde' şeklinde karar vermişken ,2022 tarihli kararında ; ”Arabulucu önünde yapılan anlaşmada ibraya ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 420.maddesinin uygulanması mümkün değildir. Aksi kabulde arabulucu önünde tarafların anlaşması imkansız hale gelir. Nitekim 6325 sayılı kanunun 18/5 madde hükmünde arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması halinde, üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamayacağı öngörülmüş olup, buna göre ibraya ilişkin düzenlemelerden hareketle anlaşma tutanağının geçerliliği değerlendirilemez.' şeklinde görüş değiştirerek, arabulucu huzurunda gerçekleştirilen anlaşmada ibranın geçerliliği bakımından BK m.420 hükmünün uygulanmayacağına karar vermiştir.
İçtihat değişikliğini iki farklı şekilde yorumlamak mümkündür. Kararı, arabulucu önünde anlaşılan hususlar hakkında dava açılmayacağını öngören tarafların iradesine üstünlük tanınması, uyuşmazlıkların daha fazla arabuluculuk yoluyla çözümlenmesine katkı sağlayacaktır şeklinde yorumlamak mümkün olduğu gibi arabulucu önünde yapılan anlaşmada ibraya ilişkin şartların aranmaması 420.maddeki ibra hükümlerinin dolanılmasına sebebiyet vererek işçi lehine yorum ilkesine aykırılık teşkil edebileceği şeklinde de yorumlamak mümkündür. Bu farklı yorumlardan hangisini benimseyeceğiniz ise tıpkı her şey gibi masanın neresinde oturduğunuza göre değişebilir.
Av. Filiz Tahmaz Rifaioğlu tarafından kaleme alınan bu makale, BEYSAD Beyaz Eşya Yan Sanayiciler Derneği'nin E-Dergisi'nde yayımlanmıştır. Dergiye bağlantıdan erişebilirsiniz: https://www.beysad.org.tr/Content/Images/EMagazineFile/beysad-129-cb/beysad-129-cb.pdf
/ Yasal Uyarı
Sayın Ziyaretçimiz;
Internet sitemizde bulunan bilgiler VERDA tarafından, Türkiye Barolar Birliği'nin meslek kuralları ve yürürlükteki Avukatlık Kanunu uyarınca sadece bilgi amaçlı olarak sunulmaktadır.
Bu Internet sitesinde yer alan bilgiler, reklam veya diğer bir ticari amaca hizmet etmemektedir ve bu amaçlarla veya Türkiye Barolar Birliği'nin meslek kurallarına aykırı herhangi diğer bir amaçla kullanılamaz. Ayrıca hiçbir şekilde hukuki tavsiye veya görüş teşkil etmez veya bunların yerine geçmemektedir. Burada yer alan bilgilerden hareketle VERDA ve ziyaretçi arasında avukat-müvekkil ilişkisi doğmaz. Son olarak, burada yer alan bilgiler zaman zaman güncel olmayabilir. Hukuki bir konuda sormak istedikleriniz için irtibat bilgilerimizden bize ulaşabilirsiniz.
VERDA’nın bilgisi ve önceden yazılı onayı olmaksızın, bu siteye atıf yapılamaz veya link verilemez.
Sitemizde yer alan tüm bilgiler, bültenler, marka ve logoya ilişkin tüm fikri mülkiyet hakları VERDA’ya aittir ve VERDA’nın önceden yazılı muvafakati olmadan kopyalanamaz, çoğaltılamaz veya kullanılamaz.
Aşağıda detaylarını okuyabileceğiniz Gizlilik Politikamız kapsamında, sitemizi ziyaretiniz esnasında paylaşmış olduğunuz bilgilerin olması durumunda, söz konusu bilgiler sadece sizlerle irtibata geçmemizin gerekmesi halinde kullanılabilecektir. Bunun haricinde üçüncü kişilerle paylaşılmayacaktır.
Bu Yasal Uyarı ve Gizlilik Politikası’nda değişiklik yapma hakkımız olduğunu belirtir, olası değişikliklerin yine burada yayımlanacağının da altını çizmek isteriz.
/ Gizlilik Politikası
Sitemizi ziyaret etmeniz halinde bizimle her hangi bir kişisel veri paylaşmış olmuyorsunuz.
“İletişim” alanımızdan veya info@verdahukuk.com’a mail atılarak yapılan iş başvuruları kapsamında başvurucunun özgeçmişinde paylaşmış olduğu kişisel veriler (kimlik bilgileri, iletişim bilgileri, eğitim bilgileri gibi özgeçmişte bulunan tüm bilgiler) yalnızca iş başvurusu değerlendirmesinde işlenmektedir.
“Online Borç Ödeme” alanımızdaki uygulama üzerinden yapılan yönlendirmeyle yapılan ödemelerde, sisteme girilen kredi kartı bilgileri VERDA tarafından kaydedilmemektedir. Söz konusu alana yazılan ad, soyad ve irtibat bilgileri ise yalnızca, ödeme yapılan dosya kapsamında bilgi verilmesini gerektiren bir durum halinde, size ulaşabilmek amacıyla kaydedilmektedir.
Kişisel verileriniz, ilgili mevzuatın öngördüğü durumlarda düzenleyici denetleyici kurumlara ve resmi mercilere aktarılabilecektir.
İşlenen veriler ve bilgiler, yasal veya sözleşmesel dosyalama süresi sona erdiğinde tarafımızca uygun görülecek yöntemlerden biri ile silinecek, yok edilecek veya imha edilecektir.
Sitemizdeki çerezleri silebilir, devre dışı bırakabilir ya da engelleyebilirsiniz. Bilgisayarlarında çerez kullanımını devre dışı bırakmış ziyaretçilerimiz de internet sitesini kullanmaya devam edebilir. Ayrıca tüm ziyaretçilerimiz VERDA tarafından kendileri hakkında tutulan bilgileri görmek, değiştirmek ya da silmek için info@verdahukuk.com adresine e-posta göndererek talepte bulunabilirler. Talebin kimlik ve adres bilgilerinizi içermesi ve başvuruya kimliğinizi tevsik edici belgelerin de eklenmesi gerekmektedir.
/ COVID - 19
VERDA
COVID – 19 salgınından kaynaklanan risklere karşı aldığımız tedbirler kapsamında, ekibimizin ofiste bulunmaları gerekmedikçe çalışmalarına uzaktan devam edebilmeleri için gerekli tüm teknolojik ve lojistik altyapı devrededir ve müvekkillerimize verilen hizmetlerin herhangi bir gecikme yaşanmaksızın devam etmesi için her türlü önlem alınmıştır. Hali hazırda ofisimizde fiziksel katılımla çalışma yapılmakta olup, binamızda ve çalışma ofislerimizde detaylı dezenfeksiyon işlemi yapılmıştır. Ayrıca ortak kullanım alanları günlük olarak dezenfekte edilmekte ve ozonlama işlemi yapılmaktadır.