Değerli Beysad Üyeleri ve Okurları,
Halen ülkemizde ve dünyada devam eden pandeminin özel, sosyal ve iş hayatımıza olumsuz etkilerini derinden hissettiğimiz bir dönemi yaşarken, elimizden geldiğince her anlamda ayakta durmaya çalışıyor, güzel günler göreceğimize dair umudumuzu hiç kaybetmeden yolumuza devam ediyoruz.
Sizlere ulaştığım bu yazı, bugünlerde Anonim şirket niteliğini haiz müvekkilerimizden "İstanbul Barosu Başkanlığından şirketimize bir yazı gönderilmiş, bu yazı tarafımıza niçin gönderilmiş olabilir, bu yazıya nasıl cevap vermemiz gerekir ?" gibi benzer şekilde çokça sorulan ve görüş talep edilen konu hakkında, Beysad üyelerinin çoğunluğunun Anonim Şirket olduğu ve sizlere de İstanbul Barosu tarafından yazı gönderilme ihtimali düşünülerek kaleme alınmıştır.
2021 yılında daha önceki yıllarda olduğu gibi İstanbul Barosu Başkanlığınca İstanbul Ticaret Sicili Memurluğu tarafından bildirilen anonim şirketlere yazılan yazıda, şirketlerin avukat bulundurma yükümlülüğünü yerine getirmeleri, aksine davranan şirketler için ise yasal işlem yapılması için ilgili Cumhuriyet Başsavcılıklarına başvurulacağı bildirimi yer almaktadır.
Anonim şirketler için başta Türk Ticaret Kanunu olmak üzere mevzuatlarda çeşitli yükümlülükler düzenlenmiştir. Anonim şirketler açısından TTK dışında düzenlenen en önemli yükümlülüklerden biri de 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 35/3. Maddesinde yer almaktadır. İlgili maddeye göre, Türk Ticaret Kanunu’nda öngörülen esas sermaye miktarının beş katı veya daha fazla esas sermayesi bulunan Anonim Şirketler, bünyesinde bir avukat çalıştırmak ya da sözleşmeli olarak bir avukat istihdam etmek zorundadır.
Yine Avukatlık Kanunu Yönetmeliği’nin "Sözleşme yapılması ve sözleşmede bulunması gereken hükümler" başlıklı 73/A maddesinde sürekli avukatlık hizmeti içeren çalışma şekillerinde, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’na ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne uygun, yazılı sürekli avukatlık hizmetleri sözleşmesi düzenlenmesinin ve bu sözleşmenin bir nüshasının da sözleşmenin tarafı olan avukat tarafından kayıtlı olduğu baroya verilmesinin zorunlu olduğu ve Kanuna uygun davranmayan tüzel kişiler ve yıllık rapor başlıklı 73/C maddesinde de 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 35. maddesinin üçüncü fıkrasına aykırı davranan tüzel kişiler hakkında merkezlerinin bulunduğu yer barosu tarafından suç duyurusunda bulunulacağı düzenlenmiştir.
Yasa koyucu, belirtilen Anonim şirketler için önem arz eden bu hususun takibi ve uygulanabilirliğini sağlamak açısından, bu düzenlemeye aykırı davranışı suç saymış ve idari para cezası uygulanacağını hükme bağlamıştır. Bu hükümlere aykırı davranan şirketlere 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 35. Maddesinin 3. Fıkrası gereği Cumhuriyet Savcısı tarafından sözleşmeli avukat tayin etmedikleri her ay için, sanayi sektöründe çalışan 16 yaşından büyük işçiler için suç tarihinde yürürlükte bulunan asgarî ücretin iki aylık brüt tutarı kadar idarî para cezası verilebilecektir.
Tüm anonim şirketler bu yükümlülük altında mıdır? Türk Ticaret Kanunu madde 332’de öngörülen esas sermaye miktarının 5 katı veya daha fazla sermayesi bulunan anonim şirketler ile üye sayısı yüz veya daha fazla olan yapı kooperatiflerinin sözleşmeli avukat bulundurması zorunludur. Kanunda ifade edilen esas sermayenin 5 katından maksat, TTK madde 332’de düzenlenen 50.000,00 TL asgari sermayenin 5 katı olan 250.000,00 TL’dir. Yine sermaye artırımı yoluyla sermayesini 250.000,00 TL ve bu tutarın üzerine çıkarmış anonim şirketler bakımından da sözleşmeli avukat bulundurma zorunluluğu bulunmaktadır.
Bu düzenlemeye göre avukat bulundurması zorunlu olup da avukat bulundurmayan anonim şirketlere 2021 yılı için avukat bulundurmadığı her ay için brüt asgari ücret üzerinden,
(3.577,50 TL) x2 = 7.155,00 TL idari para cezası verilebilecektir.
Burada dikkat edilmesi gereken önemli bir husus, şirketin avukat bulundurmakla birlikte avukata ücreti ödenmemiş ise yine idari para cezasının sözkonusu olacağıdır. Zira konuya ilişkin emsal kararlar incelendiğinde cezanın sözkonusu olmaması için SMM düzenlenmiş olmasının ve avukata ödeme yapılmış olmasının araştırılması gerektiğinin belirtildiği görülmekte olup aşağıda emsal karar özetine yer verilmiştir.
"Muteriz şirket tarafından belirtilen vekâletnamelerin düzenlendikten sonra şirket tarafından avukatlara serbest meslek makbuzuyla ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılıp, serbest meslek makbuzu var ise makbuzlarda belirtilen şekilde avukatlara ödeme yapılıp yapılmadığı hususunda şirket muhasebe kayıtlarının incelenmesi suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği " kararı verilmiştir. (Yargıtay 19.Ceza Dairesi E. 2019/23946 K. 2019/8881 T. 23.5.2019 )
1136 sayılı Avukatlık Kanunu m.35/3’de, dava açma yeteneği olan herkesin kendi davasına ait evrakı düzenleyebileceği, davasını bizzat açabileceği ve işini takip edebileceğine yer verilmişken niçin belirli anonim şirketler bakımından avukat bulundurma zorunluluğu getirilmiştir? Bu soruya, maddenin iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulması sonucu Anayasa Mahkemesi’nin E. 2010/10, K. 2011/10, 30.6.2011 tarihli kararının gerekçesi bir cevap niteliğindedir.
Anayasa Mahkemesi Kararında, “başvuru kararında itiraz konusu kural ile getirilen avukat bulundurma zorunluluğunun kapsamının açık ve net olarak belirlenmediği ileri sürülmekte ise de, itiraz konusu kuralın gerekçesinde yargı önüne giden uyuşmazlıkların büyük bir kısmının hukukî ilişki kurulurken gerekli özenin gösterilmemesinden kaynaklandığı belirtildiğinden, yapılan düzenleme ile anonim şirketlerin sadece taraf oldukları davalarda değil, hukuki uyuşmazlık doğmadan önce de avukat bulundurarak, avukatın hukuki yardımından yararlanmalarının amaçlandığı, yasal unsurları açısından aynı yapısal özelliklere sahip olmakla birlikte, esas sermayeleri büyük miktarlara ulaşan anonim şirketler, sosyal ve ekonomik hayattaki işlevleri bakımından diğerlerine göre farklılık arz ettiği, bu nedenle toplumun sosyal ve ekonomik düzenini önemli ölçüde etkileyebilecek büyüklüğe sahip olan anonim şirketlerin işlevlerini sağlıklı bir şekilde yerine getirebilmeleri için kamu otoritesi tarafından bu şirketlerin faaliyetlerine diğerlerine göre farklı şekillerde müdahale edilebildiği,” gerekçesine yer verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin gerekçesinden hareketle, bu düzenlemeye ihtiyaç duyulmasının sebebinin, toplumun sosyal ve ekonomik düzenini önemli ölçüde etkileyebilecek büyüklüğe sahip olan anonim şirketlerin her iş ve işleminde hukuka uygun hareket etmesi, “önleyici hukuki yardım” alınarak henüz hukuki ihtilaflar ortaya çıkmadan uyuşmazlıkların önlenmesi, ihtilafların mümkün olduğunca azaltılması, uyuşmazlıkların dostane ve hızlı şekilde çözümlenerek şirketlerin uzun süreli ve masraflı yargılama sürecinden olabildiğince uzak tutulması olduğunu söylemek mümkündür. Bunlara ek olarak avukat bulundurma zorunluluğu, kurumsal yönetim ilkelerinin doğal sonucudur. Adillik, şeffaflık, hesap verebilirlik ve sorumluluk ilkeleri gibi en temel yönetim ilkeleri ışığında, şirket yönetiminin bütün hak sahiplerine karşı eşit davranması, azınlık hissedarlar ve yabancı ortaklar da dahil olmak üzere hissedar haklarının korunması ve yapılan sözleşmelerin uygulanması; şirketin kamuoyu ile doğru, açık ve karşılaştırılabilir bilgi paylaşımının sağlanması; hesap verebilirliğin temin edilmesi ve şirketlerin mevcut ve değişen kanun ve düzenlemelere uyum gösterecek şekilde faaliyet göstermesinin sağlanması hususları da yasa koyucuyu bu düzenlemeyi yapmaya yöneltmiştir.
Şirketiniz de Türk Ticaret Kanunu’nda öngörülen esas sermaye miktarının beş katı veya daha fazla esas sermayesi bulunan bir Anonim Şirket ise avukat bulundurma yasal zorunluğunu yerine getirmek suretiyle önleyici hukuki yardım alarak hem birçok hukuki ihtilafın yargıya taşınmasını önleyebilecek hem de idari para cezası yaptırımı ile karşı karşıya kalmayacaktır.
Sağlıklı günler...
Av. Filiz Tahmaz Rifaioğlu tarafından kaleme alınan bu makale, BEYSAD Beyaz Eşya Yan Sanayiciler Derneği'nin E-Dergisi'nde yayımlanmıştır. Dergiye bağlantıdan erişebilirsiniz: https://www.beysad.org.tr/tr/e-derg
Detaylı bilgi için;
/ Yasal Uyarı
Sayın Ziyaretçimiz;
Internet sitemizde bulunan bilgiler VERDA tarafından, Türkiye Barolar Birliği'nin meslek kuralları ve yürürlükteki Avukatlık Kanunu uyarınca sadece bilgi amaçlı olarak sunulmaktadır.
Bu Internet sitesinde yer alan bilgiler, reklam veya diğer bir ticari amaca hizmet etmemektedir ve bu amaçlarla veya Türkiye Barolar Birliği'nin meslek kurallarına aykırı herhangi diğer bir amaçla kullanılamaz. Ayrıca hiçbir şekilde hukuki tavsiye veya görüş teşkil etmez veya bunların yerine geçmemektedir. Burada yer alan bilgilerden hareketle VERDA ve ziyaretçi arasında avukat-müvekkil ilişkisi doğmaz. Son olarak, burada yer alan bilgiler zaman zaman güncel olmayabilir. Hukuki bir konuda sormak istedikleriniz için irtibat bilgilerimizden bize ulaşabilirsiniz.
VERDA’nın bilgisi ve önceden yazılı onayı olmaksızın, bu siteye atıf yapılamaz veya link verilemez.
Sitemizde yer alan tüm bilgiler, bültenler, marka ve logoya ilişkin tüm fikri mülkiyet hakları VERDA’ya aittir ve VERDA’nın önceden yazılı muvafakati olmadan kopyalanamaz, çoğaltılamaz veya kullanılamaz.
Aşağıda detaylarını okuyabileceğiniz Gizlilik Politikamız kapsamında, sitemizi ziyaretiniz esnasında paylaşmış olduğunuz bilgilerin olması durumunda, söz konusu bilgiler sadece sizlerle irtibata geçmemizin gerekmesi halinde kullanılabilecektir. Bunun haricinde üçüncü kişilerle paylaşılmayacaktır.
Bu Yasal Uyarı ve Gizlilik Politikası’nda değişiklik yapma hakkımız olduğunu belirtir, olası değişikliklerin yine burada yayımlanacağının da altını çizmek isteriz.
/ Gizlilik Politikası
Sitemizi ziyaret etmeniz halinde bizimle her hangi bir kişisel veri paylaşmış olmuyorsunuz.
“İletişim” alanımızdan veya info@verdahukuk.com’a mail atılarak yapılan iş başvuruları kapsamında başvurucunun özgeçmişinde paylaşmış olduğu kişisel veriler (kimlik bilgileri, iletişim bilgileri, eğitim bilgileri gibi özgeçmişte bulunan tüm bilgiler) yalnızca iş başvurusu değerlendirmesinde işlenmektedir.
“Online Borç Ödeme” alanımızdaki uygulama üzerinden yapılan yönlendirmeyle yapılan ödemelerde, sisteme girilen kredi kartı bilgileri VERDA tarafından kaydedilmemektedir. Söz konusu alana yazılan ad, soyad ve irtibat bilgileri ise yalnızca, ödeme yapılan dosya kapsamında bilgi verilmesini gerektiren bir durum halinde, size ulaşabilmek amacıyla kaydedilmektedir.
Kişisel verileriniz, ilgili mevzuatın öngördüğü durumlarda düzenleyici denetleyici kurumlara ve resmi mercilere aktarılabilecektir.
İşlenen veriler ve bilgiler, yasal veya sözleşmesel dosyalama süresi sona erdiğinde tarafımızca uygun görülecek yöntemlerden biri ile silinecek, yok edilecek veya imha edilecektir.
Sitemizdeki çerezleri silebilir, devre dışı bırakabilir ya da engelleyebilirsiniz. Bilgisayarlarında çerez kullanımını devre dışı bırakmış ziyaretçilerimiz de internet sitesini kullanmaya devam edebilir. Ayrıca tüm ziyaretçilerimiz VERDA tarafından kendileri hakkında tutulan bilgileri görmek, değiştirmek ya da silmek için info@verdahukuk.com adresine e-posta göndererek talepte bulunabilirler. Talebin kimlik ve adres bilgilerinizi içermesi ve başvuruya kimliğinizi tevsik edici belgelerin de eklenmesi gerekmektedir.
/ COVID - 19
VERDA
COVID – 19 salgınından kaynaklanan risklere karşı aldığımız tedbirler kapsamında, ekibimizin ofiste bulunmaları gerekmedikçe çalışmalarına uzaktan devam edebilmeleri için gerekli tüm teknolojik ve lojistik altyapı devrededir ve müvekkillerimize verilen hizmetlerin herhangi bir gecikme yaşanmaksızın devam etmesi için her türlü önlem alınmıştır. Hali hazırda ofisimizde fiziksel katılımla çalışma yapılmakta olup, binamızda ve çalışma ofislerimizde detaylı dezenfeksiyon işlemi yapılmıştır. Ayrıca ortak kullanım alanları günlük olarak dezenfekte edilmekte ve ozonlama işlemi yapılmaktadır.